Hakkımızda - doruk performans enstitü

Hakkımızda

Kuruluş Hikayemiz

doruk performans enstitü © Önce Sporculara psikolojik danışmanlık ve mentorluk vermek üzere kurulmuş ilk performans enstitüsüdür. Önceleri sporcuları dünya ölçeğinde yarışmalara hazırlamaya ağırlık veren doruk performans kurucuları, tenis kulübü yönettikleri zamanda iş dünyasının ve diğer sektörde lider, kurucu ve yönetici kişilerin tenis oynarken bile zevk almak yerine baskı altında zorlandıklarına tanık olmuşlar; bu durumu değiştirmek, iş dünyasının olimpik sporcuları kabul edilen yönetici, lider ve kuruculara yaşam kalitesini geliştirmek ve başarılarını artırmak üzere eğitim, danışmanlık ve mentorluk çalışmalarını başlatmışlardır. Bugüne kadar hem Türkiye’de hem de yurt dışında farklı sektörlerde binlerce insana ve yüzlerce şirkete ulaşarak çalıştıkları insanlar ve kurumların başarılarına başarı, mutluluklarına mutluluk katmışlar ve halen bu heyecanklarını artırarak ve büyüyerek devam ettirmektedirler.

 doruk performans enstitü © kurucularının temel felsefeleri çocuklarını yetiştirirken bile “önce iyi insan olmak” ilkesinin özü olarak “yıldızlar mutlu olmalı” söylemidir. Bunun nedeni insanların bir şekilde başarıyı yakaladıkları ama mutlu olmayı aynı ölçüde beceremedikleridir. doruk performans'ın ilk değeri de böylece belirlenmiş; çalıştıkları insanların ve kurumların başarılarının yanında mutlu olmalarına katkı sağlamaya odaklanmışlardır. Deneyimler göstermiştir ki, insanlar bir şekilde başarıyı yakalayabilmekte fakat mutlu olmakta zorlanmaları; ve hatta başarının arzu edilen mutluluğu getirmediğidir. Dolayısıyla doruk performans enstitünün temel ilkesi, bireylerin ve kurumların arzu edilen başarılarını gerçekleştirmelerine ve sürdürmelerine katkı sağlamak; mutlu bireyler ve kurumlar haline gelmelerine yardımcı olmaktır.

  doruk performans enstitü © çalışanlarının yukarıda anlatılan hikaye doğrultusunda, sloganlarını   “Kendi Liderin Ol” olarak belirlemiş; “insanı” her şeyin üzerinde en önemli değer olarak görerek farkı yaratan farkın “önce” ve “sonra” “insan” olduğuna inanarak insan odaklı çalışmalarına devam etmektedir.